- emmâre
- (A.)[ ﻩرﺎﻡا ]emredici.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
EMMARE — Emreden. Zorlayan. Cebreden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nefs- i emmâre — [ ﻩرﺎﻡا ﺲﻔﻥ ] kötülükleri emreden nefis … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
NEFS-İ EMMARE — İnsanın çirkin ve şeytanın teşviklerine itirazsız ve mücahedesiz tâbi olması hâli.(Nefs i emmârenin istibdad ı rezilesinden selâmetimiz İslâmiyete istinad iledir. O habl ül metine temessük iledir. Ve haklı hürriyetten hakkıyla istifade etmek,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NÜFUS-U SEB'A — 1 Nefs i emmare, 2 Nefs i levvame, 3 Nefs i mülhime, 4 Nefs i mutmainne, 5 Nefs i râdiye, 6 Nefs i mardiyye, 7 Nefs i sâfiye. (Bak: Nefs … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TESADÜM-Ü EFKÂR — Fikirlerin çarpışması. Münazara.(Hak namına, hakikat hesabına olan tesadüm ü efkâr ise: Maksadda ve esasta ittifak ile beraber, vesâilde ihtilâf eder. Hakikatın her köşesini izhar edip, hakka ve hakikata hizmet eder. Fakat tarafgirane ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük